elizdora

Friday, August 16, 2013


GÜNEŞ VE KLOR SAÇLARIMI KURUTTU DİYORSANIZ!!

Saçlar bir bayanı vezirde eder rezilde .Bakımlı gezmek uğruna çektirdiğimiz fönler ,boyattığımız boyalar bir de üstüne yaz  güzeşi ve havuzun kloru eklenince  sonunda hırpani bir hal alıyor canım saçlarımız.Buna birde yaş faktörü eklenince ah eskiden nasıl kıvır kıvırdı ,toka saçımı toplayamazdı dediğimiz saçlar avuç avuç dökülmekle kalmıyor birde sürekli uçları püsür püsür sürekli kestirmemiz gerekiyor.Ve eski saçlara kavuşma umudumuz gittikçe azalıyor.
Tabiki direnmenin yollarını bilmezsekJ Yıllardan beri saçını boyatmış ve sürekli model değişikli yapmış biri hem de bir eczacı olarak bazı tavsiyelerim olacak.
Öncelikle eğer saç dökülmesi çok ise mutlaka kan tahlili ile demir ve troidlere bakılması gerekiyor.Saçlarımızı an az iki üç ayda bir uçlarından aldırarak kırıklarından kurtulmak,fön makinasından olabildiğince uzak durmak,boyatmak gerekiyorsa mutlaka bitkisel –organik içinde peroksit miktarı minimum düzeyde olan boyalarla boyatmak yada eczanelerden temin edebileceğiniz organik boyalarla kendimiz boyamak olabilecek hasarı en asgariye indirmemizi sağlarken haftada bir içinde saçları besleyen defne-badem-ylang ylang –zeytin ve argan yağı karışımıyla bakım yapmakta(içine bepanthen-evigen ampul –bal ve yumurta sarısı eklenirse daha da güzel) daha parlak ,gür ve çabuk uzayan saçlara sahip olmamıza yardımcı oluyor.
İki tane ürün tavsiyem olacak .Bu ürünler aslında yazı başlığının  esas cevabını veren ürünler.Birincisi Klorane firmasının mangolu saç spreyı.Bu sprey hem saç uçlarını nemlendiriyor hem de saçın renginin güneşten etkilenmesini önlüyor.Sprey formunda olduğundan uygulamada gayet kolay  sık ve çık.Plaj çantalarının bence olmazsa olmazı.
İkinci  ürün ise argan yağlı Evigen sac serumu .Bu serum ise banyodan sonra ve ya kuru saça uygulanarak kırık ve kuru saçların onarılmasını . nemlenmesini  ve ışıl ışıl görünmesini sağlıyor.



Saturday, June 22, 2013

işte benim güzeller güzeli yeğenim Beyzam

Sunday, February 03, 2008




Bu resimleri çekerken çok mutlu oldum.Eliz Dora ve piyano.İnşallah hiç ayrılmazsınız:)

Tuesday, January 29, 2008

YEĞENİNE AMCASINDAN MEKTUP



SEVGİLİ YEĞENİM,

AMCAN OLARAK SENİNLE NE KADAR GURUR DUYDUĞUMU ANLATMAYA ÇALIŞSAM SANIRIM MİCROSOFT OFFİCE WORD SAYFALARI YETERLİ OLMAZ.
DOĞDUĞUN O İLK GÜNDEN İTİBAREN BİR UMUT IŞIĞI OLDUĞUN AİLEMİZ; SENDEN SONRA KATILAN BÜTÜN KUZENLERİNLE KOCAMAN BİR IŞIK AĞINA DÖNÜŞTÜ. İNANIYORUMKİ SİZİNLE BERABER OLDUĞUMUZ ZAMANLARDA BİZ AMCALARININ YAŞADIĞI TARİFSİZ MUTLULUK HİSSİNİ İLERİDE SİZDE BİZİM KADAR İYİ HİSSEDECEKSİNİZ.

BUĞRA'CIĞIM AİLEDEKİ İLK TORUN OLMAN SEBEBİ İLE HERKESİN ÇEŞİTLİ BEKLENTİLERİ ,HAYALLERİ OLDU SENDEN VE SANA DAİR. DERSLERİNDEN YAPTIĞIN SPORA ,OKUDUĞUN OKULDAN KIZ ARKADAŞLARINA KADAR İRDELEDİK BAZEN. BELKİ SENİ ÜZDÜKTE BU KARMAŞA ESNASINDA YA DA YIPRATTIK. AMA SAKIN BİZİ YADIRGAMA ÇÜNKÜ BİZ KARDEŞ OLMANIN DEĞERİNİ VE GEREĞİNİ EN İYİ BİLEN VE EN İYİ UYGULAYAN BİR YAPIDAN GELDİK BUGÜNLERİMİZE.

İŞTE SENDE KOCA BİR ADAM OLDUN VE BİZE NE KADAR DOĞRU BİR GELECEĞE YATIRIM YAPTIĞIMIZI GÖSTERMEYE BAŞLADIN. EVET SEN VE DİĞER KUZENLERİN HEPİNİZ BİZİM YARINIMIZSINIZ. BU SÖZ SİZE SAKIN BİR SORUMLULUK YÜKÜ GİBİ GELMESİN. BİZİM İSTEĞİMİZ VE ÖĞRETMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ HEPİNİZİN SEÇECEĞİNİZ DALLARDA TARTIŞMASIZ EN İYİ OLMAYA ÇALIŞMANIZ.

GENÇLİK ÇAĞININ BU EN GÜZEL DÖNEMLERİNDE GÖSTERDİĞİN BAŞARIDAN, ÜSTÜN KARAKTERİNDEN VE ASLAN GİBİ KALBİNDEN DOLAYI SENİ KUTLUYOR VE SANA HEDİYEMİZ OLAN BU BİLGİSAYARLA DAİMA DOĞRU YÖNDE ÇALIŞACAĞINA İNANIYORUM.

DAİMA BİRBİRİNİZE SAHİP ÇIKIN

SENİ ÇOK SEVEN AMCAN

DEMİR TOĞAÇAR

Monday, January 28, 2008

İLK KARNEMİZ


Seneler önce bizim anaokulu zamanımızda karne alınmıyordu sanırım.Ama alıyor olsaydık herhalde benim karnemin notları bir hayli düşük ,yorumlar ise düşündürücü olurdu.Çok yaramaz ve tembel bir öğrenciydim ben.İlkokulun kaçıncı sınıfındaydım hatırlamıyorum; dersin ortasında ayağa kalkıp birden flüt çalmaya başladığım gün iyi bir ceza almıştım.Ortaokulda da müzik öğretmeninin saçlarımdan tutup beni havaya kaldırmaya çalıştığı bir dönemim de olduğuna göre uslanma zamanım lise dönemlerine denk geliyor olmalı.İlkokulda da her yaz anneme bu sene çok çalışacağım, geçer ya da başarısız not getirmeyeceğim diye söz vermeye kalktığımda annemin verdiği yanıt kulaklarımda, "sen her sene aynı sözü veriyorsun Nevra!!!" Tabi önümde benden iki yaş büyük gayet ağır tavırlı, çalışkan, disiplinli bir abla modeli varken annemin sinirlerini bir hayli zorlamış olmalıyım.Şimdi benim kızım nasıl olacak acaba diye düşünürken eve karneyle geldi. Ve ben hakikaten kimbilir annemi her sene ne kadar büyük hayal kırıklığına uğratmış olduğumu düşündüm.Bir hevesle aldım karneyi elime hep güzel şeyler yazılmış olmasını umut ederek.Kızımın karnesi beni çok mutlu etti.Henüz minnacık olmasına rağmen ne kadar çok şey öğrenmiş.Öğretmeninin sözünü dinlemiş!! oyunlara katılmış!!yemeklerini yemiş!!
Ben de karnenin altına şöyle bir not yazmak isterdim:
Kendine ve çevrene faydalı işler yaptığın sürece başarı ve mutluluk daima seninle olacaktır.
Teşekkürler tatlı kızım...



.

Sunday, January 27, 2008

İKİ KÜÇÜK HANIMEFENDİ..


1989 yılı yaz aylarında başlamıştı arkadaşlığımız.Aynı okula gidiyor aynı mahallede oturuyorduk Didem ile.Orta okul bitip liseye geçtiğimizde tüm sınıflar dağılmıştı ,herkez listelerde orta okuldan en iyi arkadaşı ile aynı sınıfa düşüp düşmediğine bakıyordu.Didem yanıma geldi ve Nevra aynı sınıfa düşmüşüz dedi bende hımm öylemi iyi dedim ve listeye geri döndüm başka arkadaşlarımı arıyordum çünkü...Bu günü hep hatırlar ve gülerim .O gün aynı sınıfa düştüğümüz için pekte sevinmemiş görünsemde Didemle arkadaşlığımız pekiştikçe ne kadar iyi bir dost kazandığımı gördüm.Ve o günden sonra hiç ayrılmadık.Pınar ,Didem ve ben ayrılmaz bir üçlü olduk.Pınar da canım arkadaşım 1986 yılından beri beraberiz.Hemen hemen aynı senelerde evlendik üçümüzünde birer çocuğu var şimdi.Didem ve benim kızlarımız var.Pınar ın ise bir oğlu.

İnşallah onlarda anneleri gibi çok iyi dost olurlar ilerde birbirlerinden hiç vaz geçmezler.

Dün akşam Didemlerdeydik.ElizDora Derin' lere gideceğini duyduğu andan itibaren heyecanlandı zaten.Bütün akşam iki büyük arkadaş gibi bizi hiç üzmeden ve bizim keyif yapmamıza engel olmadan çok güzel oynadılar.Kan mı çekiyor derler..Sanırım onlarda bizim izimizde ilerlemeye adaylar zaten!!

Labels:

Thursday, December 13, 2007

MİNİK PATENCİ




Çocukken en büyük hayalimdi paten.Hıdrellezde gül ağacının altına paten çizdiğimi çok iyi hatırlıyorum.Ben senelerce paten istedim artık gönlüm geçtiğinde alındı.Alınanda hayalimdeki değildi zaten gayet rahatsız bir modeldi.Birde piyano çalma hayalim vardı senelerce sürdü babamın bahanesi evde piyano koyacak yer yok olunca oda hayal olarak kaldı.Her halde içimde kalmış olacak geçenlerde leonardini de Elizdora ya birşeyler bakarken paten gördük.Demir alalımmı diye sorduğunda hiç tereddüt etmeden alalım dedim acaba bende kayabilirmiydim??:))) Ayak numarası 32 olana kadar kayabileceğini öğrenince acı gerçeği bir kez daha anladım bu iş bana kısmet değil.


Eliz dora çok temkinli bir çocuk bir yerden bir yere adım atarken bile düşünür.Patenleri görüncede ilk olarak umduğum tepkiyi verdi istememmmmm!! Hiç ısrar etmedim tabi huyunu bildiğimden,kendisi bir kaç gün sonra buz pateni yapalımmı diye sormaya başladı.Bizim evde patenin adı buz pateni olarakta kaldı bu arada.Şimdi her akşam beş- on dakika salondaki halıyı kaldırıp paten kaymaya çalışıyoruz bende çocukluk hayalimi yaşamış oluyorum.Bakalım sırada ne var??